11 Ekim 2014 Cumartesi

BİLİNÇ ALTI RÜYA ANALİZİ-3-

Bu yazımda, genç bir hanım ile rüyası üzerine yaptığımız rüya analizi seansını aktarmak istiyorum. 21 yaşında ki R. hanımın rüyası:


Teyzemlerin evindeymişim gibi hissediyorum. Duvarlar sütlü kahve renkte. Koridordayım. Koridorda kahverengi bir yolluk var. Kedim Boncuk'u arıyorum. Biraz heyecanlıyım ve meraktayım. Teyzemi görmediğim halde sadece sesini duyuyorum "Buluruz kızım, endişelenme, girmiştir bir yerlere." Bir odaya giriyorum. Koridorda sağ tarafta. Yerde kahverengi bir halı görüyorum. Pencerenin güneşlikleri çekilmiş, oda loş. Pencerenin altında sağ köşede iki tane kırlent var, biri duvara diğeri ise o  dik dursun diye altında duruyor. Belki buradadır diye yastığı kaldırdım. Kedimin kendisine çok benzer başka bir kediyle çiftleştiğini gördüm. Beni görünce diğer kediden ayrılıp ayaklarımın arasında 8 çizip dolandıktan sonra uzaklaştı.


RÜYANIN ANALİZİ Rüyada görülen evin gerçekte ki  teyzesinin evi olmayıp teyzesinin evi olarak hissedilmesi bu rüyanın bilinçaltı rüyasını olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla sembolik anlatımla geçmiş kayıtlarına dair bir açılım söz konusu. R. hanımla seansı karşılıklı yaptığımız için soru sorma fırsatım oldu. İlk sorum teyzesiyle veya varsa teyzesinin kızıyla bebeklikte, çocuklukta hiç beraber uyuyup uyumadığıydı. R. hanım teyzesiyle değil ama teyzesinin kızıyla çok yakın olduklarını, bir çok kez birlikte uyuduklarını söyledi. Böylece aradığım yanıtı bulmuş oldum. Toplumumuzda doğru bilinen masum ve yanlışlardan biri de beraber uyuma alışkanlıklarıdır. Uyurken dikkat etmemiz gereken temel kural: Cinsel ilişki yaşayabileceğimiz kişi dışında kimseyle aynı yatakta uyumamamız gerektiğidir. Masumane görünen bu alışkanlık, hiç uyumayan (alt) beyin bölümlerimiz (nefes alıp veren, kalbi çalıştıran, vücut ısısını ayarlayan vs.) devrede olduğundan tehlikeli bir durumdur. Çünkü alt beyin dediğimiz sistem her zaman kayıttadır. Uykuda bile. Özellikle derin uyku ve rüya esnasında oluşan fiziksel değişimler sırasında cinsel iç güdü aktarımı gerçekleşir. Beraber uyuduğumuz kişinin enerjisel anlamda sevgili-eş olarak algılanmasına yani alt beynine "sevgili" olarak kaydedilmesine neden olur. Çünkü rüya görülmesi esnasında erkekte penis, kadında klitoris sertleşmesi meydana gelmektedir. Fakat bu sırada insanları tanımlayan (anne, baba, kardeş, kuzen, hala vb.) beyin bölümleri devre dışı olduğundan beyin için yasak kişi, yanlış kişi tanımı da yoktur. Bu nedenle 6 aylığa kadar olan bebekler hariç kimse cinsel ilişki yaşayamıyacağı bir başka kişiyle aynı yatakta uyumamalıdır. 
R. hanımın rüyasına giren ve aradığı kedi gerçekte beslediği kedisidir ve henüz çiftleşme devresine girmemiş küçük bir yavrudur. Dolayısıyla rüya da kedilerle ile sembolize edilen kendisi ve teyzesinin kızıdır. Kedi rüya dilinde, (bu hayvanla yaşanmış farklı bir deneyim yoksa) kadının erkekte ki penisle aynı özellikleri taşıyan erektil organı "klitoris" demektir. Klitorisin kısa tanımı için:  http://tr.wikipedia.org/wiki/Klitoris

"kız kıza uyumakla bir şey olmaz" anlayışının yanlışlığını kedilerin çiftleşmesi sahnesinde görebiliriz. Beraber uyuyan kuzenler alt beyinsel anlamda birbirini sevgili kaydetmişlerdir. Uyanık olduğu zamanlarda bu cinsel iç güdü aktarımı kişinin yaşam enerjisini çelişkili ve buhranlı hale getirir. Adını koyamadığımız, kaynağını bilemediğimiz sıkıntıların kökenleri bu ve benzeri yanlış inanışlara dayanmaktadır. Ve maalesef doğru analiz ile açığa çıkıp yerine doğru bilgi konulmazsa ömür boyu bu tür negatif enerjilerle hayatımıza hakim olur. Tam bu noktada Psikiyatri ekollerinin ortak görüşü olan "Hatırlananlar değil, hatırlanmayanlar hastalık yapar" tespitini tekrar hatırlatalım. Hatırlamanızın imkanı olmadığı yerlerde rüya devreye girecektir. Yeter ki rüyalarınızı hatırlayın ve ayrıntısıyla kaydedin.

Rüyalarınızı ortalık yerde anlatmayın, özellikle enerjisine güvenmediğiniz insanlara hiç bahsetmeyin. Eğer size çok olumsuz gelen bir rüya görmüşseniz bir bardak suya anlatın ve o suyu dökün. Rüyaları ancak gerçekten eğitimli, güven veren kişilere anlatmalısınız. Rüyalar içerdikleri mesajla şahsımıza özel evrensel gerçekleri anlatırlar. Bu nedenle dahi çok değerlidirler. Rüyalarınıza önem verin. Para veya başka bir karşılıkla elde edemiyeceğiniz bilgileri edinebileceğiniz bu nadir bilgi kaynağınıza ve kendinize iyi davranın. 

OKUYUCUDAN GELEN RÜYALAR


Blogumuz da ki çağrıya cevap verip rüyasını yollayan bir hanımın kendi ifadesiyle rüyası. Verdiği bilgiler üzerinden yaptığım rüyasının analizini aşağıda okuyabilirsiniz.


23 Eyl 2014 18:16 tarihinde "N.S." <n………..@gmail.com> yazdı:
Merhaba, ismim N. Evliyim, 25 yaşındayım.
Bu gece rüyamda anneannemin evinde fareler olduğunu gördüm. Bu arada anneannem rahmetli ve evi boştur. Anneannemin tavanından kafama büyük bir fare düştü, çarptı ve bahçeye kaçtı. Sonra baska küçük fareler de gördüm. 3-4 tane ama hepsini evden dışarı çıkardım. Çok merak ettim yorumlaya bilir misiniz?
Teşekkür ederim.

RÜYANIN ANALİZİ

Vefat etmiş, bu dünyadan göçmüş insanları görmek (sizin rüyanızda hissetmek olarak belirmiş) bilinçaltında o kişiyi suçlamayı ifade eder. Hissedilen kişinin anneanneniz olması ise, bilinçaltından genetik bir geçişi de çağrıştırıyor. 
Bebeklik ve çocukluk döneminde sizin yetiştirilmenizle ve bakımınızla ilgilenmiş olması muhtemeldir. Farelerle sembolize edilen anneannenizin enerjisinin sizin üzerinizde ki negatif etkileridir. Bu negatif etkiler bebeklik ve çocukluk döneminde zihninize kaydedilmiş anılar, anlar olabilir. Fareleri kovalamak ise bu tip geçmişe dönük negatif enerjilere karşı direnç göstermeye, hatta onlarla bir şekilde başa çıkmaya başladığınızı anlatıyor olabilir.
N. hanım, yaptığım analiz sizi tanımadan verdiğiniz bilgilere dayanıyor. Rüyanızda sizin önemsemediğiniz başka nesne veya sahneler varsa o zaman analizi de değişebilir. İhtimalli konuşmamın nedeni budur. Size önerim bu rüyanızı tüm ayrıntısıyla elinizle (kalemle) tarihini de ekleyerek bir kağıda yazmanız ve gelecek rüyaları da kaydetmeye devam etmenizdir. Sadece yazarak bile bilinçaltınızı dolduran bu tür negatif kayıtları deşifre ederek zihinsel bir rahatlama ve iyileşme yaşayabilirsiniz.
Murat İnan


N.Hanımın cevabı:
Bu rüyada örnekle gördüğümüz gibi beyin hiç bir anı kaçırmadan kaydeder. Fakat kayıt sistemi bizim hemen anlayabileceğimiz şekillerde olmayabilir özellikle bizim Bilinçaltı ve Alt beyin rüyaları dediğimiz rüya çeşitlerinde semboller ön plandadır. Sembollerle ve çağrışımsal ses-kelimelerle kodlanmış bu bilgiye Kur'an'da Mantık ut Tayr (Kuşların Sesi-Dili) denmektedir. Ayrıca Yusuf Suresinde geçen "Ehadis" kelimesi ile ifade edilen " Olay ve sözlerin gerçek mesajı" olarak tanımlayabileceğimiz bu bilgi, bizim rüya analizinde ki referanslarımızdandır. Bununla birlikte Bilimsel araştırma ve gözlemlerin sebep-sonuç ilişkisi gözetilerek ulaştığı analitik düşünce ile rüyaların iyileştirici ve farkındalık arttırıcı gücünden de faydalanıyoruz.
N. hanımın rüyası tipik bir bilinçaltı rüyasıdır. Gerçek evi görse de evde tavandan düşen fare sahnesi gerçekten kopuktur. Gerçekten kopuk olan sahneler ise bilinçaltından gelen ve analiz değeri olan sahnelerdir.
İlginize çok teşekkür ederim. Analizin doğru çocukluğum anneannemde geçti obje vb. şeyler hatırlamıyorum. Ama anneanneme cok düşkündüm. Kendisi 3 yıl önce vefat etti ve cok sarsıldım. Hala burnumun ucu sızlıyor desem yeridir. Tekrar ilginize Teşekkürler hoscakalin;)

Bu rüya bizi 'Çocuk yetiştirmek' konusunda doğru bilinen yanlışlara yöneltmektedir. Özellikle ana rahminde geçirdiğimiz süreç hayati bir öneme sahiptir. Bu süreçte hem beden-beyin ve omurilik, hem de zihinsel kayıtlar şeklinde duygusal zihin temellerimiz oluşur. Anne adayının fiziksel ve psikolojik yönden hoş tutulması, doğru beslenmesi gereken hamilelik dönemi ve doğumdan sonra ki ilk 2 yıllık süreç insanın gerçek ve temel eğitimini anneden aldığı yegane dönemdir. Hem annenin hem de bebeğinin sonra ki yaşamlarında son derece etkili olan bu sürecin negatif etkileri -eğer onları farkedip düzeltmezsek- ömür boyu zihnimizde kalacaktır. Bu konuda Hocam Psikiyatrist Doç. Dr. Nusret Kaya ile 2012 yılında yaptığım bir röportajı linke tıklayarak okuyabilirsiniz.

http://www.psikoestetik.com/evrensel-esit-kuyruklu-canli

6 Ekim 2014 Pazartesi

RÜYA TABİRİ Mİ RÜYA ANALİZİ Mİ?



Arapça Rüya "rüyet" kökünden türetilmiş bir kelime olup anlamı 'Görmek' demektir. Rüyalarımızda karşılaştığımız bir çok nesne, mekan kişi veya şey olur. Üstelik bazen birçoğunu da ya ilk defa görürüz ya da ne olduğunu anlamayız. Bazen karanlıkta garip bir odada, bazen bir mağarada veya çukurda buluruz kendimizi. Nasıl başladığını hatırlamadığımız o sahneleri acaba nasıl değerlendir meliyiz? Korkuyla biten sıçrayarak uyandığımız rüyalar gerçekten korkmamız gereken türden midir? Genel deyimiyle açık saçık rüyalar görürüz bazen. Bu tür rüyalar cinsi sapıklığa mı işaret eder veya başka bir etkiye mi? Soruları gittikçe arttırabiliriz. Son yıllarda özellikle internet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte rüya tabirine düşkünlükte arttı. Tüm rüyası içinde bir ya da birkaç sembole dikkat edip diğer sahne ve nesnelere boş vererek rüyasını çözmeye çalışanlarda çoğunlukta oluyor tabi ki."Rüyada köpek görmek, "Rüyada yılan görmek", "Rüyada cüzdan görmek", "Rüyada uçmak", "Rüyada yüksekten düşmek" vb. cümlelerle arama motorlarından karşılarına ilk çıkan linke tıkayıp rüyasını yormaya (tabir) çalışmak acaba ne kadar doğrudur. 
Yazımızın devamında, gerçekten görülmüş bir rüya üzerinden rüya tabiri ve rüya analizini karşılaştırmalı olarak okuyabilirsiniz. 

19 yaşında, bekar bir hanım danışanın rüyası.
Köydeki evimizin üst katında kardeşler hep birlikteyiz. Bir anda deprem başlıyor. Panikle balkona koşuyoruz. Ben, en ufak kardeşimizi arıyorum, bulamıyorum. Bir de bakıyorum balkonun altında sessizce duruyor. Onun sağ olduğunu görünce içim rahat ediyor. Derken depremin şiddeti ile balkon yıkılıyor. Biz çığlık çığlığa aşağı düşüyoruz. Kardeşlerimden kimsede ve bende yaralanma yok. Ama en ufak kardeşimizi göremiyorum. Her yerde molozlar var ama kardeşim yok. Feryat ederek yardım istiyorum. Bir iş makinesi geliyor. Enkazı kaldırıp kardeşimi arayacağına toprağı kazıyor. Şaşırıyor ve kızıyorum. Toprağın altından koca koca kanalizasyon boruları çıkıyor ve iş makinesi bu boruları evin karşısında ki mezarlığa doğru taşıyor (Gerçekte de evimizin arka tarafında o mezarlık vardır). O ana kadar o boruların varlığından bile haberdar değildim. Korkuyla kardeşimi aramaya devam ediyorum. Bir de bakıyorum boruların arasında kalmış, sadece bacakları ve ayakları görünüyor. Kıpırdamadan yatıyor. Ölmüş olduğunu düşünüyorum. Yardım edip çıkaramadım. O an öfkeleniyorum ve sesim çıktığınca haykırıyorum. Rüyamda sanki bu haykırışımı bütün dünya duyuyor. Ağlayarak uyandım.

Bu rüyada ilk göze çarpan semboller: Deprem, Balkon, İş makinası, Kanalizasyon (Lağım) boruları ve kız kardeşinin belden aşağısını haraketsizce görmesidir. Biz de genel de yapıldığı gibi internetten bu kelimeleri yazarak yaptığımız araştırmada tek tek karşılık olarak şunları bulduk.

Rüyanın Sembollerinin Tabiri:
Deprem olduğunu görmek: hamile kadının çocuğunu düşürmesine, bir yerden bir yere göç etmeye, o bölgeye isabet edecek olan bela ve musibete işaret eder.

Balkon: …Balkondan düştüğünüzü görmeniz ise, etrafınızdaki insanlardan zarar göreceğinize işaret eder.

İş makinası: Uzun zaman önce alınmış olan bir karar doğrultusunda yeni bir hayata adım atılacağına, hayır getirecek bazı çalışmaların ortaya konulması sayesinde kötü şansın kırılacağına, alınacak hayır duaları sayesinde kısmetin açılacağına, haneye bolluk ve bereketin hâkim olacağına, yaşanan kötü günlerin geride kalacağına ve huzur duyulacak işlere imza atılacağına işaret eder.

Lağım Borusu: Rüya sahibinin, değişen ve gelişen çağa ve dünyaya rağmen hala eski yöntemlerle hareket ettiğini, işlerini ve çalışmalarını yeni çağa uyduramadığını ve bu yüzen insanlarla arasında sorunların ortaya çıktığını delalet eder. Rüyayı gören kişinin, bu durumu terk etmesi halinde çok iyi işler yapacağına ve büyük başarılara imza atmasına işaret eder.

İsteyen okurlar rüyada geçen diğer nesnelerin tabirine de bakabilir tabii ki. İnternetten bulunan tek tek karşılıklara anlam yükleyip bir sonuç çıkarmayı okuyanalara bırakarak rüyanın analizine geçebiliriz.

Rüyanın Analizi:
Bu rüya da ilk dikkat çeken kardeş sayısının fazlalığı ve ev ile balkon sembolleridir.
Ev: ana rahmi, 
Balkon: göğsü sembolize eder. 
Yani rüya da doğrudan görünmese de esas öğe "Anne"leridir. Çocukların anaları ile depremin bağlantısı ne olabilir? 
Bir kadın sık aralıklarla (2.5 - 3 yıldan az aralıklarla) doğuruyorsa bir zaman sonra bedeni ve zihni ciddi bir tahribata uğrar. Kardeşler arası yaş farkının hem müspet bilimin hem de Kur'an'ın belirttiği üzere en az 2.5 - 3 yaş olması gerekir. Bu bilgiye dikkat edilmezse rüyada da çok net anlatıldığı gibi kadının ciddi bir fiziksel ve psikolojik sarsıntı (deprem) yaşaması kaçınılmaz olur. Rüyanın devamında ortaya çıkan kanalizasyon boruları ve mezarlıkla sembolize edilen ise bağırsak enerjisinin* hastalık yapıcı ve ölümcül (mezarlık) genetiksel geçişi çağrıştıran etkileridir. İnsanın genetiğinde taşıyıp kuşaklar boyu nakledilen bilgi-enerjilerin birçoğu negatif etkiler taşır. Bu rüyada olduğu gibi hem zaafları, cahilliği tetikler, hem de en ufak bir zaafta açığa çıkıp insanı hastalıklara ve ölümcül derecede suçluluk duygusuna mahkum eder. 
Bu aşama da danışanımızın kaç kardeş olduğunu sorduğumuzda ulaştığımız sonuç tahminlerimiz doğrultusunda çıktı. Anneleri 19-20 yıl da 11 doğum yapmış, bunlardan 7 si hayatta kalmış. 
Danışanımızın ısrarla aradığı en küçük kız kardeşleri ise balkonun enkazı altında kaldığından annesinin rahatsızlığından en çok etkilenen kardeş olduğunu anlıyoruz. Nitekim danışanımıza annesinin bu kadar sık doğum yaptığı için rahatsızlanmış olabileceğini dolayısıyla en küçük kız kardeşinin bakımıyla kendisinin ilgilenip ilgilenmediğini sordum. Cevabı ise: "Annem, bu kız kardeşimizi doğurduktan hemen sonra beyin kanaması geçirdi. Hastane de kaldı ve dolayısıyla o kardeşimi ben büyütmek zorunda kaldım." oldu. Daha sonra öğrendiğime göre bu rüyanın görülmesinden kısa bir süre sonra anneleri 2. kez beyin kanaması geçirerek hastalandı. Ve maalesef 2 ay kadar sonra vefat etti.

Rüyada görülen sembollerin gerçek anlamları ve rüyayı görenin özel durumu arasında ilişkiler kurulduğunda ortaya çıkan çözümleme bize gerçekte ne olduğunu -bize acı gelse de- gösterebilir.  Bu rüyada, danışanımızın bilinçaltından gelen bilginin kendisi bilmese de kainatın gerçekliğinden gelebildiğini açıkça görebiliyoruz. Kendisi ve ailesi hakkında pek bir bilgi sahibi olmadığımı, sadece sembolleri çözümlediğimi belirtmeliyim. Fakat şurası bir gerçek ki, yıllar içinde analizini yaptığımız rüyaların mesajlarının benzerliği şaşırtıcıdır. Her kişi kendi rüyasını bilir, karşılaştırma yapamaz. Dolayısıyla rüyası kendisi için bilinmezlik taşırken rüya analisti açısından durum farklıdır. Rüyalar, Evrenin dilinden diğer deyişle Mantık ut tayr: Kuşların sesi (dili)nden bize bilinçaltımızda ki engin alandan bilgiler sunarlar. Mesajlarının gayesi ise farkına vararak iyileşmemiz ve kainatın düzenini benliğimizde keşfetmemizdir. Alt beyin ve üst seyin arasında kurulan sağlıklı iletişim; sağlıklı bir beyin ve zihin anlamına geldiğinden rüyaların doğru bir şekilde kaydedilip analiz edilmesi sağlığımız açısından oldukça önemlidir.


* Bağırsak enerjisi, insan bedeninin ikinci enerji kaynağıdır. Beyin-Omurilik sinir sistemi ön planda olmadığında bu sistem devreye girer ve çoğunlukla hasta edici enerjilerle bizi negatif yönde etkiler.